16 Nisan 2010 Cuma

GENÇLİK

Evet, Yaşamın en cilveli yıları olan Gençlik çok değerli bir evre ve bizler bu evrelerden gençmiş olan insanlarız. Kötü ve iyi olan çok şeylerle karşılaştık tabiî ki de ama asıl olan tek bir şey var hepimizin insan olarak yaratanın kulu olduğumuzu ve de kardeş olduğumuzu unutmamalıyız, bu anlamda biz birimize gerekli olan değeri vermeliyiz
.Kardeş bağlarının çok güçlü olduğu Mezopotamya da, örf, adet ve ananelerimiz de çok değerlidir. Misafirperverlik babında ise Anadolulun temsili ve hizmet karıyız. Ama gel gelelim çıkar ve menfaat ön plana çıkınca her şey altüst oluyor. Bura da bir yanlışın olduğunu hepimiz görüyor ve biliyoruz. Bu yanlışın ve çekişmenin önüne geçmek için ne yapmalıyız? Ne söylemeliyiz? Durup bir düşünmek lazım. Bizler ebeveynler evvela canımızdan çok sevdiğimiz geç evlatlarımıza Aile içi eğitimini, örf ve âdetini, nerde nasıl yapacağını, bizlere yakışır bir şekilde toplum içinde hal ve hareketlerine dikkat etmesi gerektiğini ve de en önemlisi ahlaki ve dini ilmini vermeliyiz. Bu anlamda Anne ve Baba olarak hem bu dünyada hem öteki dünyada çocuklarımıza vereceğimiz eğitimle sorumluyuz.
Arkadaş… Zannetme ki gençlik sende baki kalacak, bir gün gelecek saçların ağaracak ve sen o ağaran saçlardan ibret alacaksın. “İHTIYARLARIN KANBURLARI OLMASAYDI BÜTÜN YÜK BİZİM SIRTIMIZDA OLACAKTI”(Risale-i Nur) Bu değerli vecizeleri kulağımıza küpe olarak algılayıp hem geçliğimize hem de yaşlanmış büyüklerimize gerekli önemi vermeliyiz. Büyüklerin sözünü tutmayan geçlik her zaman yenilmeye mahkûm olur.
Deli kanlı, genç, tabirini yaparken bu kelimelerin ne anlama geldiğini düşünelim. İnanın çok mu çok anlam ifade ediyor. Geçlik yılarında hepimizi değişik duygular alır. İşte bu duygu ve düşünce içerisinde kendimizi hep dev aynasında görürüz. Yenilmez, kırılmaz ve de yakışıklı görürüz. Yolda yürürken bile böbürlene böbürlene, birbirimize hava atarcasına yürürüz. Hey
Had… Deli kanlı kardeşim, şu anlamlı ve ders alınması gerekli meseleyi Rivayetlere göre yazmak istedim. Yer ve Gök her zaman birbirlerine üstünlük sağlamak istemişler, biri diğerine “Ben senden daha üstünüm” demiş. Öteki ”Hayır ben senden daha üstünüm” demiş. Gök demiş ki” Peki, nedir bu birbirimize üstünlük sağladığımız şey “ Yer: “ Kâinatın efendisi H.z Muhammet(SAV) benim üzerimde dünyaya geldi, bu yüzden ben senden daha üstünüm” demiş. Gök :” Evet değerli Peygamberimiz(SAV) senin üzerinde dünya ya gözünü açmış. Ama benim üzerimde de Arşı alaya çıkıp Allah’ın huzurunda secde etti “ demiş. Yer :” Peki o zaman hiç birimizin hiç birimize üstünlüğü yoktur” demiş.
Evet, bu rivayetlerden aldığımız ibretli dersten sonra bizler Allah’ın kulları olarak neden birbirimizle çekişiriz, dövüşürüz, kıskanırız, gıybet ederiz. Hepimiz aynı coğrafyanın insanlarıyız. Milletimiz bir, toprağımız bir, bayrağımız bir, Rabbimiz bir, bir, bir, bir, binlerce biriz.


“HEPİMİZ KARDEŞİZ”


Mehmet Salih APARI
belismez@mynet.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder